فروشگاه اینترنتی ایران‌کالا
0 محصولات نمایش سبد خرید

سبد خرید شما خالی است.

admin Büyük Sıçrama Page 5

admin Büyük Sıçrama Page 5

Bu sayede müşterilerimizle iletişim kurduğumuz tüm hizmet kanallarında birbirine yakınsamış kesintisiz hizmet sunuyoruz. Müşterilerimize üstün ve eşsiz müşteri deneyimi sunmak için tüm satış kanallarımız, Türkçe ve birçok yabancı dilde hizmet veren çağrı merkezimiz ile 7 gün 24 saat çalışıyoruz. Müşterilerimizin hayatlarını kolaylaştırmak ve Turkcell le ilgili aradıkları her şeye, her yerden kolayca ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla dijital kanallarımızla da müşterimizin yanındayız. Ayrıca müşterilerimize geçen yıl 400 bin kere BiP Chat, 3,1 milyon kere Web Chat ve 3,6 milyon kere SMS ile canlı hizmet vererek, müşterilerimizi hiçbir kanalda yalnız bırakmadık. BiP, Turkcell TV+, lifebox, Goller Cepte, fizy, Hesabım, Dergilik ve Turkcell Akademi uygulamalarını indiren müşteri sayımız yıllık bazda 21,4 milyondan 44,2 milyona yükseldi. 11,1 milyon BiP indirme sayısı Tamamen yerli kaynaklarla geliştirilen BiP, Avrupa ve ABD de dâhil tüm dünyada ilgi görmeye devam ediyor. BiP, 192 ülkede 11,1 milyondan fazla indirilme sayısına ulaşarak kısa sürede büyük bir başarıya imza atarken, uygulamayı yurtdışından indirenlerin sayısı ise 1,2 milyonu aşmasıyla küresel bir marka olma yolunda önemli bir aşama kaydetti. İletişim kavramına yeni bir açılım getiren BiP, şimdi de kullanıcıların BiP mesajıyla faks göndermesini sağlayan özelliğini dünyada bir ilk olarak hayata geçirdi. 8,0 milyon fizy indirme sayısı 2016 Nisan ayında Turkcell Müzik servisini diğer operatörlerin de kullanabildiği bir yapıya geçirdik. Bu şekilde sadece Turkcell abonelerinin yanı sıra diğer operatörlerden de abone alımına başladık. Aynı dönemde marka Turkcell Müzik ten fizy ye dönüştü. Video klip ve canlı konser yayını ile Türkiye nin en büyük müzik platformu olan fizy nin canlı yayınladığı 9 konser 1,6 milyon kez izlendi.

  • Genelde bir problem olunca kimse üstüne almak istemiyor.
  • Bizim geliştirdiğimiz cihazlarla bir sürü bilimsel çalışma yaptık.
  • Şimdi aslında verdiğim örnekler daha hayatımıza yönelik.
  • Türkiye’de bunu önce yapmış olan Aselsan’dır.

Siz yanlış yere para harcıyorsunuz. Harcamanız gereken yer uygulamadır. Uygulama tarafına yüklenmeniz lazım. Böyle sadece tarayıcıya bir şeyler yaparak müşteri memnuniyeti sağlayamazsınız. Tabi bunu ufak firmalardan duymak milyar dolarlık firmaların hoşuna gitmiyor ve o sırada ana akımda herkes WAP’a yatırım yaptığı için biz o esnada öbür tarafı seçtiğimiz için diğer operatörlerle hiç anlaşmadık. İlk birkaç senede onlar WAP’ta ısrar ettiği için biz de uygulama tarafında ilerlediğimiz için onlar uygulamanın önemini fark ettiğinde bizim zaten operatörlerle çalışacak arzumuz ve motivasyonumuz kalmamıştı. Çok ihtiyacımız da kalmamıştı. O yüzden biz banka, ilaç ve ihracatla devam ettik. Operatörlerde çok iyi arkadaşlarımız var ama bir şekilde ticari olarak kendileriyle çok ciddi bir faaliyetimiz yok. Yani Pozitron’un gelirinde operatörün payı %1 yoktur diye tahmin ediyorum. İstediğiniz standartlara uygun çıkarmanız lazım ama işin temelinde olması gereken teknoloji.

94-95 Netaş’ın en karlı yılları oldu çünkü birden bire nakit arttı. Faizler %1000′lere çıktı yani inanılır gibi değil. Banka faizleri, repo faizleri. Bizim en çok kar ettiğimiz yıl oldu. Bu Belçikalıların açısından bir yüz karasıdır ama bizi kurtaran faktörlerden bir tanesidir. Bu arada global şirket yönetiminde rekabet açısından enteresan bir gelişme oldu\. Bu sitede eğlenceli saatler ve büyük kazançlar yaşa mostbet türkiye\. Kitabımda da yazdım ama daha yayınlamadım. Santral üretince telefon da üretiyorsun tabi. Northern Telekom’un lisanslı telefonu üretiliyordu.

Yıllar önce gene yazmıştım, ortaokulda bize okuttukları ‘Nişancı’ diye bir İrlanda hikayesi vardı. ‘Namaz kılmayanlar hayvandır’ diyenlerle, namaz kılmayanları ‘telef’ edilecek yaratıklar gibi görenlerle, ‘hayvan’ denilenler arasında da korkunç bir nefret birikiyor. İç savaşı, Kürt mahallerinde hendek kazan çocukları tanklarla, toplarla öldürmek sanıyorlar. ‘İç savaş çıksın’ diyen bir adama oy veren AKP’liler, bu iç savaşta ‘ezip geçeceklerini’ düşünüyorlar herhalde. Sadece sevdiklerini, yakınlarını değil komşularını bile öldürürler. Sanırım kötü bir piyesin son perdesini seyrediyoruz. Çocuğu bugün başka bir ülkede başka bir isimle yaşıyor.

Aynı ürünleri çevre ülkelere satalım dedik. Baktık çevre ülkelerle çok olmuyor. Önce Ortadoğu’ya yöneldik. Ortadoğu’da bir iki başarılı satışımız ve birkaç ürünümüz piyasaya çıktıktan sonra işte kulaktan kulağa bize yeni müşteriler gelmeye başladı. Bu şekilde bir gelişme oldu fakat bizim tabi bu arada kendi Ar-Ge’miz olduğu için kendimiz telefon santrali geliştirmeye başladık. Özel kişiler için, özel şirketler için telefon santrali geliştirmeye başladık ve elektronik santral geliştirdik. Mühendis mektebinde zayıf akım denmez. Muhabere şubesi yahut PTT şubesi denirdi çünkü PTT okuturdu o bölümdekileri ve PTT’nin mühendisleri de oradan kaynaklanırdı. Öğrenciler oraya geçmeyi de pek istemezlerdi. Sanki böyle üvey çocuk gibi görülürdü herhalde ama biz 5.seneye gelene kadar mühendis mektebi zaten üniversiteye dönüştü. Zayıf akım, kuvvetli akım diye.

Önemleri günden güne artıyor. Üniversite ve sanayi ilişkisi gibi bazı şeylerin genellikle ihtiyaçtan doğması gerekiyor. Yani siz suni olarak bir şey yapmaya kalkışırsanız uzun ömürlü olmuyor. Şimdi bu teknokentlerin geçmişinin fazla uzakta olmamasına rağmen önem kazanması demek, buna ihtiyaç var demek. Uzaktan baktığınız zaman çok sağlıklı. İşte bu üniversite sanayi işbirliğinin göstergesi olmuş oluyor bir nevi. Oraya gelip prototip geliştiriyorlar, alet geliştiriyorlar. Endüstriden gelenlere, atılımcılara üniversite ve devlet imkan sağlıyor ama aynı zamanda da üniversite öğretim elemanlarına da bir imkan sağlıyor.

Maxim’inki gibi belki tasarım merkezleri ile Aselsan’a da destek olarak bir şeyler yapılır ama dünya liderliği falan mümkün değil. Elektronik yurt dışına göre Türkiye’de biraz geri kaldı. Ben bunun temel nedeninin Türkiye’deki telsiz kanunu olduğuna inanıyorum. Özal’ın zamanında bildiğim kadarıyla bu kanun değiştirildi. Yani bizim Türkiye’de üniversite sanayi işbirliği açısından hakikaten özgün bir takım modellerimiz var. Mesela bizim en çok kullandığımız şey, Video Tracker.

Mesela 1954 yılında ilk işim Hilton Oteli’nin elektrik projesiydi. İstanbul Hilton Oteli bugüne kadar bu tesisatı mükemmelen kullanmaktadır. İkinci büyük işim Ankara TBMM binasının projesiydi. 1962 yılı sonuna kadar bu projeyle meşgul oldum. Nano teknoloji, temel bilimde ve mühendislikte gelinen noktanın, “Biz boyutları çok küçültmüşüz farklı şeyler var.” diye farkına varılmanın durumu. Aslında çok fazla yeni bir şey yok.

O bir şekilde, bir nedenle, daha ucuza yapıyor. Ve yapsın da kullan onu o zaman neden kullanmayacaksın. Bunda illa da ısrar etmeyi gerekli görmüyorum. Tasarım artı değer evet, eğer güzel tasarımsa tabii. Ama orada da yine yazılıma iniyoruz aslında. Bu tasarım işinde her şey birleşiyor.

O zamanlar çalışan kimse yoktu. Her şeyi ben yapıyordum boş zamanlarımda. İlk ürünü de yine aynı şekilde, doktora sonrası çalışmalarımı yaparken işimi aksatmadan yaptım. Sabah 9′dan akşam 6′ya kadar üniversitede çalışıyordum. Ondan sonra gelip yemeğimi yiyip akşam 9′dan gece 03′e, 04′e kadar çalışıyordum. Yaklaşık 6 ay bu şekilde devam etti. Tabii çok yorucu bir süreçti. İlk ürünü satıp, teslim edip, çalıştığını gösterdikten sonra başka bir ürün satabilir miyim diye araştırmalara devam ettim. Daha sonra yine işbirliği yaptığımız Japon şirketi benzer mikroskobun düşük sıcaklıklarda çalışan versiyonunu yapmamızı istedi.

0
دیدگاه‌های نوشته

*
*